1 Ekim 2011 Cumartesi

Ankara İlham Perim

Bu şehri seviyorum,sevmiyorum.Kalmak istiyorum,gitmek istiyorum...En çok burda yazıyorum.En çok burda yoruluyorum.En çok burda sıkılıyorum.En çok burda eğleniyorum.En çok burda köpürüyorum,taşıyorum...Duruluyorum.
Neden Ankara?Neden böyle bi havan var?Beni benden aldın şu 2yılda.Çok güzeldi diyemem,çok kötüydü diyemem.Hem çok güzeldi hem çok kötüydü.
İşte sen böylesin.Böyle bi şehirsin.İnsan bi gün sana lanet gitsin der,bi gün sana hiç zeval gelmesin.
Sen dolaylı anlatımların en güzelisin kara şehir.Gece gibisin,sevdiğim.Bazen de geçmek bilmezsin...Ama hala bişeylere yeni başlamış gibiyim.Her sene yeniden başlıyorum.Sana alışmaya çalışıyorum hala!...Bi gün alışamazsam giderim.Ama yine gelirim mutlaka...Çünkü sen başkasın.Ankara



15 Haziran 2011 Çarşamba

Olmuyosa

Olmuyosa ne yapmak lazım?Hayatınızı mahvetmişseniz,olurda geriye dönme şansı verilse bile düzelmeyecek şeyler bahşolunmuşsa ne yapmak lazım?...
         Biri bana açıklasın.Olmuyo çünkü.Herkes kendi hayatını farklı sanır ya.Ben o çizginin en ucundayım şuan.Sanki bitmek bilmeyen bi döngüdeyim ama bu anı kesinlikle yeni yaşadaığım hissi tamamıyle baskın.Ne yaptım?Ne yapmam lazım?...Neden...Offf bilmiyorum.Hayatıma dışardan ilahi bi gücün müdahale etmesi gerekli sanki.Sihirli bi el değmeden hiçbişey düzelmeyecek gibi.Ankaradaki hayatım nasıl bu hale geldi,ne oldu ne bitti.Nasıl herşey bir anda arap saçına döndü böyle???!!!Neden bu kadar zorlandım...O kadar çok soru sordum ki...Sorular arttıkça cevabın gelmeyeceği daha da kesinleşir.En kesin noktadayım şimdi.Belki birden düzelir belki iyi olur.Ama gidip gelmeyecek zaman boşa harcanmış vakitlerin en büyük bonusu olur bu seferde.Yani her durumda kötü bi olasılık.Her işte bi hayır olmasının bana en ucundan dokunan yayarı sanırım,en azından birşey olması...Bunar çok derin mevzular hiç girmesem daha iyi.Ah bi çözüm.Bi çözüm lütfen...
           23ünde Ankara yolcusuyum yeniden.Gidene kadar neler olacak?Gidince neler olacak?13ünde Yalova yolcusuyum.En azından yazdığım yere,memleketime döndüğümde biraz dinlenmek ümidiyle...
     

3 Mayıs 2011 Salı

ALLLAAAAAM BİŞİİ

İnsan sıkıntıdan ağlar mı yaa!!!???Vallahi çok baydım biri çekip kurtarsın.Böyle ,desin ki "gel irem heyecanlı bişiler seni bekiyo aklına geldikçe sırıtçaksın düşüncelerinin bi kısmını meşgul edicekler,annene getirttiğin uyku ilacını bu gece içmek zorunda değilsin canım hadi gel" desin.Yoksa birazdan içiyorum ve sızıyorum.ve bundan sonra her gece sıkılmamak için aynı şeyi yapıyorum yeter artık bi insanın hiç hobisi olmaz mı ya.Elimi geçtim aklımı oyalasa yeter.Hobi de değil aslında bişi ya bi istek bi farklılık ne biliyim bişii işte!Ama iyi bişi.
        Öyle içimi kemiren,uyku yerine döne döne çarşaf aşınmasına sebep olacak bi stres istemiyorum.Bişi istiyorum.İyi bişi...Oturup onu yaziyim mutlu oliyim onu yazarken.Mesela artık bahar gelmiş olsun bi yerlere gidelim orda amcanın biriyle öbürü şakalaşsın bize çok ilginç gelsin onlara gülelim böyle saçmasapan gereksiz.Ya da evimin terası olsun.Buz gibi ankara ayazında içimi ısıtan mutluluk cak danyel olsun...Birileri bi yerlerde dans ediyodur şimdi.Sadece birbirlerine odaklanmışlardır ve mutluluk belirtisi olan 32 diş sırıtmayla ya da gözlerinin içine kadar parlak parlak gülümsemelerle bakışıyolardır...En azından onların mutlulukları beni avutsun ne diyeyim...Ne diyim ben size oturmayın sakın poponuz yer görmesin ben böyle iyiyim...Kötünün iyisi

9 Nisan 2011 Cumartesi

Bilmiyorum

Neden bu kadar ağlarım ki.Ota boka ağlıyorum.Her kötü şeyde inciniyorum.Neden bu kadar kırılganım ki...Başıma gelenler hep bu yüzden.O kadar hassasım ki....Bu yüzden bu şehirdeki 4.evim.Bu yüzden tutunamadım.
         Belkide onun yokluğunu aşamadım belkide hep bişeyler eksik olucak...

22Mayıs sabahıydı.Günlerden cumartesi.O gün erken kalkmış eskiden hep yaptığım üzere en mini en şık kıyafetlerimi sırf moral olsun diye evde giymiştim.15 yaşındaydım...Bizim lisenin sınav haftası başlamış ve dolayısıyla bende tutuşmuştum.Ders çalııyordum vakit öğlendi.Gürültüsüne rağmen alışık olduğum tanıdık ayak sesleri merdiveni sarstı.Bu onun gelşiydi.Hep pata küte çıkardı merdivenleri.Dan diye odama girerdi.Gizli birşey yapmıyosam hiç korkmazdım...Yine öyle yaptı.Ders çalışıyorum baba,dedim gururla.Pek fazla çalışmazdım...Gözü odanın bi tarafında duran resim ödevime takıldı.Teknik resim öğretmeniydi.Vay anasını,dedi.Karakalem çalışıyordum resmi severdim.İstanbul evlerini daha çok...Bunda ikisi birleşmişti.Yapacağım koca evin sadece bi penceresi tamamdı.Ama o bakıp vay anasını demişti.Hocalar bi portrenin sadece göz çiziminden herşeyi anlar kızım demişti...Sonra olta takımını av mazemelrini topladı.Arabaya atladı.Gitti.Bişey unutmuş olucak geri döndü.
                 Babamın eve son dönüşüydü

25 Şubat 2011 Cuma

Etrafımdakilerin başına gelenler

O diilde başıma gelenler sadece benimle bitmiyo...O an yanımda kim varsa hatta yanımda bile olmasa başına garip şeyler gelebiliyo.
           Kardeşimle tunalıdayız.Önce kendimden bahsetmeliyim.Cityden çıktık efendi efendi yürüyoruz.Derken bi tienerci çocuk,abla bi mendil al diyerek yanımıza yanaştı.Yok dedim istemiyoruz dedim git dedim anlatamadım.Kolumun altına sıkıştırdı bıraktım yere düştü.Bu seferde onu yerden alıcaksın abla demeye başladı pezevenk.Neeeyse sonuçta ben onu almadım ve tinerci velet ağzında biriktirdği bi dolu tükürüğü suratıma boca etti...Evet tüm çıplaklığıyla anlatıyorum lanet velet önce tehtid etti bakınız"abla aall onu bak fenaa olucakk(derken kafası titriyo ve ağzında biriktiryo)" canlandırdınız dimi?...Bu benim bizzat başıma geldi.Sonra koşarak uzaklaştı Allah tan.Ben de bütün yolu söylenerek geçirdim,kardeşimin "yeter abla Allah ın tinercisi bütün gece bunu mu konuşucaksın" gibi sözlerine rağmen...Çokta şaşırmadım ta ekini nasıl ayıracağımı bilemeden.İnsanın başına bu tür şeyler gelebiliyosa benim başıma neler gelmez ki!!!İster kavga çıkar ister insanlar arkadaşlarımı kovar vesaaire vesaire herşey olur abi bana.Böyle amaaan nasılda kimseye olması mümkün değiiiil diye düşünmedim ama çok iğrençti umarım yaşamazsınız ve inşallah o çocuğa da tükürürler laaağnet olsun pis tinerci beter ol buz gibi kış akşamında ankaranın ayazında suratıma yağdırdın.Sende yanasın...Daha neleeer neler oldu bu olaylardan sonra anlatsam inanmazsın ama inan sanada olmuştur da sen farketmemişsindir.Ben neleri atlıyorum hayatımda...Hele son zamanlarda sonradan yetiştiğim tokat silsilesine döndü şerefim.Numunelik seçiyorum insanları.Yok kesin bende bişey var veteriner arkadaş çözdü olayı...Bence de kesinlikle insanlık dışı!...
             Bu arada etrafımdakilerin başına geleleri unuttum sanma hepsi tek tek aklımda...Yazmıyorum sanmasınlar hepsi biir bir elimin ucunda...Yakındır olanlar ve olacaklar yakın.Be heey dostlar gerçeğin zaptı yakın!!!

24 Ocak 2011 Pazartesi

Musafirimizin+benim başıma gelenler:)

Bunu yazdım ama yayınlasaam mıı yayınlamasamm mııı bilemedim sora amaan nolucak dedim:)

          Konu şu ki: biz öğrenci evinde yaşıyoruz fakat bazı sınırlarımız var.Kız eviyiz ve bazı şeylere dikkat etmek gerek tabi.Ama her şey istenilen şekilde gidemiyebiliyo ve bu ilgnç olay bu evde ilk defa yaşanmasına rağmen tabiki birtek benim başıma geliyo! :)
          Olay da şu:
          Final başlangıç zamanından beri bizim evde yaşayan arkadaşımız (ki ben bu eve yeni katıldım sayılır) ,görüştüğü bir arkadaşını bizim eve çağırır(bu sırada ben uyuyorum,ki genelde geceleri uyumam).Muhabbet sabahı bulur ve evimizin kuralları gereği,eve gelen misafir arkadaşın erkek olması dolayısıyla sabah uyumadan evden gitmesi gerekmektedir fakat olaylar farklı şekilde gelişir...Bundan sonrasını kendi deneyim ve gözlemlerinden aktarmak istiyorum :)
          Nerdeyse bütün gün uyuduktan sonra sabah 7civarında(erkek arkadaşımın araması sonrasında) uyandım.Ve sigara içmek dışarı çıkıp yiyecek almak için montumu çantamı vs almak üzere salona yöneldim.(Saatlerdir uyumanın yan etkileridir;haaliyle acıkmak sigara ihtiyacı vs).Bir hayli büyük olan salon kapısı kapalıydı ve ben buna rağmen çalma ihtiyacı hissetmedim;nedenlerini üst satırlarda belirtmiştm.Ama daha sora bu hareketimden şiddetle pişman oldum çünkü karanlıkta beliren koltuğun üstündeki çıplak silüet ne yapacağını şaşırarak DOLUU dedi ve ben PARDOOON diyerek ordan derhal kaçtım!Aman Allah'ım!!Başıma gelen en utanç verici olay olarak işaretliyorum bunu.
          Benim bilmediğim,işin içinde alkolünde bulunduğu:) meğer ben tosur tosur uyurken evde eğlence varmış.Arabaya atlanılıp aspavalara gidilmiş ve o esnada arabada içilmiş:) burda dikkati çekmem gereken nokta iste ev arkadaşımın içmememesi ve bizde kalan arkadaşımızı bir çok kere evin kuralları konusunda uyarması:),onun hesaba katmadığı nokta bu olsa gerek.Sonuç olarak ev arkadaşım erkek misafirimizi ben bu olayı yaşadıktan yaklaşık yarım saat sonra evden gönderdi.Bu olaylar da ben kişiyi yanlızca karanlıkta göremedim olarak biliniyo:) bi şekilde anlatmalıydım:):) blog başlığımı içimi dökmeler mi yazsaydım acaba :))

HaHaha:)

Bu benim ilk blogum olucak çok heyecanlayım:)) Herkesle paylaşmak istediğim ilk şey bu heyecanım oldu.Anlatmak hoşuma gidicek hiissediyoruuummm:)))