9 Nisan 2011 Cumartesi

Bilmiyorum

Neden bu kadar ağlarım ki.Ota boka ağlıyorum.Her kötü şeyde inciniyorum.Neden bu kadar kırılganım ki...Başıma gelenler hep bu yüzden.O kadar hassasım ki....Bu yüzden bu şehirdeki 4.evim.Bu yüzden tutunamadım.
         Belkide onun yokluğunu aşamadım belkide hep bişeyler eksik olucak...

22Mayıs sabahıydı.Günlerden cumartesi.O gün erken kalkmış eskiden hep yaptığım üzere en mini en şık kıyafetlerimi sırf moral olsun diye evde giymiştim.15 yaşındaydım...Bizim lisenin sınav haftası başlamış ve dolayısıyla bende tutuşmuştum.Ders çalııyordum vakit öğlendi.Gürültüsüne rağmen alışık olduğum tanıdık ayak sesleri merdiveni sarstı.Bu onun gelşiydi.Hep pata küte çıkardı merdivenleri.Dan diye odama girerdi.Gizli birşey yapmıyosam hiç korkmazdım...Yine öyle yaptı.Ders çalışıyorum baba,dedim gururla.Pek fazla çalışmazdım...Gözü odanın bi tarafında duran resim ödevime takıldı.Teknik resim öğretmeniydi.Vay anasını,dedi.Karakalem çalışıyordum resmi severdim.İstanbul evlerini daha çok...Bunda ikisi birleşmişti.Yapacağım koca evin sadece bi penceresi tamamdı.Ama o bakıp vay anasını demişti.Hocalar bi portrenin sadece göz çiziminden herşeyi anlar kızım demişti...Sonra olta takımını av mazemelrini topladı.Arabaya atladı.Gitti.Bişey unutmuş olucak geri döndü.
                 Babamın eve son dönüşüydü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder